Adet dönemi kadınlar için çoğu zaman zahmetli bir dönem olarak adlandırılır. Çekilen ağrı ve yaşanan sıkıntının üzerine eklenen aşırı sinir kadınları bir hafta boyunca hayattan soğutabiliyor. Her 4 kadından birinin ise şikayeti adet düzensizliğidir. Başta önemsiz gibi gözükse de aslında bir çok köklü hastalığa gebe bir durum olabilir. Ancak tespitini yapmak ne yazık ki halk arasında yapıldığından çok daha zordur.

Herhangi bir sağlık problemi olmayan her kadın 21 ila 35 gün süre zarfında ya da ortalama olarak 28 gün günde bir adet döngüsünü (menstrüasyon dönemini) yaşar. Bu döngünün dışında yaşanan sapmalar (minimum 7 gün)  adet gecikmesi olarak adlandırılır. 

Bir periyot dönemi yaklaşık olarak 2 ila 7 gün arasında seyreder. Vücuttaki hormonların harmonisi menstrüasyon döneminin düzenini şekillendiren en mühim faktördür. 

Kişinin gebe kalması ile birlikte adet kanaması da kesilir, kanamanın 7 gün ya da daha uzun bir süre zarfında kesilmesi adet gecikmesi olarak tanımlanır. 

Hamilelik: Adet gecikmesine neden olan sebeplerin başında gelir. Korunmasız şekilde aktif cinsel hayatı olan kadınlarda gebeliğe bağlı olarak adet gecikmesiyle karşı karşıya kalınabilir.

Yoğun Egzersiz Programları: Egzersizlerini arttırdığın ve buna rağmen günlük tükettiğin kalori miktarını azalttığın durumda adet gecikmesi sorunu ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

Kronik Hastalıklar: Adet düzensizliği üzerinde bir yıldan daha fazla süren ya da ömür boyu etkisi baki olan kronik hastalıklar da doğrudan etkilidir.

Polikistik Over Sendromu: Yumurtaların üzerinde yer alan kistlerin erkeklik hormonlarını fazla üretmesi adet gecikmesine neden olabilir. Erkeklik hormonunun fazla olması kistlerin artmasına neden olurken, kistler de erkeklik hormonlarını tetikler ve bu kısır döngü devam eder. Bunun tedavisi ilaç yoluyla gerçekleşmektedir.

Kilo Kaybı veya Aşırı Kilo Alma: Eğer kilonuz normal kilonuzun %10 altında seyrediyorsa vücudunuzun çalışma prensibi değişir ve bu da yumurtalamayı olumsuz yönde etkiler. Fazla kilolu ve hatta obezite ayarında olan kadınlarda da adet gecikmesi sorunu baş göstermektedir. Fazla kilo hormonal değişikliklere sebebiyet verir ve bu da adet gecikmesini tetikler.

Emzirme, Lohusalık Dönemi: Emzirme ve lohusalık dönemi boyunca kişi adet görmeyebilir ya da çeşitli adet gecikmeleri yaşayabilir. Emzirme döneminin nihayete ermesiyle kişinin adet döngüsü normal düzenine geri döner.

Doğum Kontrol İlaçları: Doğum kontrol hapı kullanan kadınlar adet düzensizliği ile sık sık karşı karşıya kalır. Belirli aralıklarla alınan doğum kontrol ilaçlarının bırakılmasının ardından adet düzensizliğinin toparlanması 6 ay gibi bir süreyi bulabilir.

Stres Faktörü: Beynin hipotalamus bölgesi adet dönemini düzenler. Stres dönemi esnasında yaşanan durumlar beyni etkiler ve adet gecikmesine sebebiyet verir.

Tiroid Bozuklukları (Guatr): Kişinin Hipertroidi ya da Hipotroidi olması da adet geciktirici etkiye sebebiyet verebilir.

 

Erken Menopoz: 45 ile 55 yaşları arasında genellikle kadınlarda menopoz süreci yaşanır. 40 yaş ve daha da erken evrede görülen peri-menopoz dönemi yumurtaların sayısının azalarak adet düzensizliğine sebebiyet verir.

 

Adet gecikmelerinin en yaygın sebebi hamileliktir. Bir kadının stresten, günlük yaşantılarıyla ilgili oluşan beklenmedik değişiklikler veya mevsimlerin geçişi esnasındaki etkenleri adet gecikmesi sebepleri arasında sayabiliriz. Yaşanan büyük travmalar, ameliyatlar hastada hem psikolojik olarak hem hormonal olarak stres yaratır. O yüzden ameliyattan sonraki ilk evrelerde adet gecikmesi çok sık görülür. 

Gebelikten korunmak için doğum kontrol hapı kullanılması, yapılan korunma iğneleri, kolunuza uygulanan hormon çubuklarının içinde yer alan hormonların yan etkileri de sebep olan başlıca etkenlerdir.

Eğer siz de adet gecikmesi problemi yaşıyorsanız, sağlık kontrollerinizi yaptırmak için hekime başvurmayı ihmal etmeyin.

Okumaya devam edin